24 Şubat 2011 Perşembe

"the answer my friend, is blowing in the wind.."


Belki de cevap, esen rüzgardadır?..

Sizin içinizde esen rüzgarda; nefesinizde.. Lütfen dinlemeyi ihmal etmeyin..

Sevgiyle..
Elif

Bob Dylan - Blowing in the wind

17 Ocak 2011 Pazartesi

Zihinsel Sağlık ve Gelişim için Doğru Nefesin önemi


Nefes, yaşam kaynağımız. Varlığımızı sürdürebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en temel besini, oksijeni, bize sağlayan bedensel işlevimiz. Yemek olmadan haftalarca, su olmadan günlerce yaşabiliyorken; nefessiz sadece birkaç dakika yaşayabiliyoruz (nefesimiz eğitimli değilse). Eğer bedenimizi nefesimiz aracılığıyla taşıdığımız oksijenle yeterli oranda besleyemezsek; bundan öncelikli olarak zihinsel aktivitelerimiz olumsuz yönde etkileniyor; ardından da bedenimizin diğer tüm fonksiyonları.

Beynimiz, diğer organlarımıza kıyasla, oksijene daha fazla ihtiyaç duyuyor. Beynimizin yeterli oranda oksijenle beslenmemesi zihinsel yavaşlık, dikkat ve konsantrasyon eksikliği, sürekli yorgunluk, negatif düşüncelerde yoğunluk ve depresyon gibi olumsuz sonuçlara neden oluyor. Bu durum, bazılarımızda hayat enerjimizin düşmesi, kaderci yaklaşımın artması olarak gözlemlenirken; bazılarımızda da aşırı öfke, kaygı, panik ve gerginlik gibi negatif duygu hallerinin yükselmesiyle sonuçlanıyor.

Doğru nefesin zihin sağlığı için önemi

Hepimiz nefes alıyoruz ve bunu otomatik bir şekilde; çoğu zaman farkında olmadan yapıyoruz. Belki “doğru nefes”i ilk kez duyunca aklınıza şu soru gelebilir; “Soluk alıp vermenin, neresi doğru ya da yanlış olabilir?”

Evet, hepimiz nefes alıyoruz, ama maalesef birçoğumuz bilinçsizce, sığ ve hızlı nefes alışverişinde bulunuyoruz. Bu sebeple yeterli oksijeni zihnimize ve tüm hücrelerimize yönlendiremediğimiz gibi; gerekli karbondioksiti de bedenimizden dışarıya atamıyoruz. Sonuç olarak; zihinsel ve bedensel sağlığımız için ihtiyaç duyduğumuz oksijeni alamıyoruz ve vücudumuzda toksinleri biriktiriyoruz. Bu olumsuzlukları yaşamamak için daha derin ve daha yavaş bir nefes alışkanlığı edinmeye ihtiyacımız var.

Hızlı ve sığ nefesin, sadece zihnimiz için değil, tüm bedenimiz için negatif sonuçları bulunmakta. Yanlış nefes alışkanlığı bireyi, uyku bozukluğu, anksiyete, mide problemleri, kaslarda kramp, baş dönmesi, göğüs ağrıları gibi rahatsızlıklara kadar götürebiliyor. Bu yüzden nefes alışkanlıklarımızı yeniden doğru bir şekilde düzenlememiz, zihinsel ve bedensel sağlığımız için son derece önemli.

Neden burnumuzdan nefes almalıyız?

Doğru nefesin en temel kurallarından birisi, nefes alışverişinde sadece burnumuzu kullanmak. Günlük yaşantımızda, burnumuzdan nefes almamız fiziksel ve duygusal açıdan sağlıklı olmamız için gerekli.

Burundan nefes aldığımızda, içimize çektiğimiz hava burun kıllarımızda ve sinüslerimizde filtre edilir ve hava, ciğerlerimize inerken ısınır, nemlenir. Böylece en temel gıdamızı, temiz ve bedenimize uygun ısıda almış oluruz. Burun nefesi, kanımızdaki oksijen – karbondioksit dengesinin kurulmasına da yardımcı olur. Ayrıca burundan aldığımız nefes, koku alma sinirlerimizi ve dolayısıyla zihnimizi çalıştırır. Bu durum, beynimizin doğal ritmini korumasına yardımcı olur ve zihinsel gelişimimizi destekler.

Lütfen, şimdi bu bilgiler ışığında, nefesinizi kontrol edin. Şu anda nasıl nefes alıyorsunuz? Hızlı mı, kesik kesik mi? Yoksa ağzınızdan mı nefes alıyorsunuz?

Bu kontrolden sonra, yavaşça arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve ilk bilinçli nefesinizi alın… Şimdi nefes aldığınızı, yaşadığınızı fark ederek; burnunuzdan sakin, yavaş ve derin bir nefes daha alın ve yine burnunuzdan yavaşça verin. İzin verin, nefesiniz en doğal ve doğru haliyle zihninizi, bedeninizi aktive etsin ve beslesin.. “Çünkü her şey, bilerek alınan tek bir nefesle başlar..”

Nefesinizi derinleştirdiğiniz, sakinleştirdiğiniz; huzurlu ve güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle..

Sevgiyle,
Elif Şandan Doygun

Çocuklar ve Anne-Babalar için Nefes Atölyelerimiz başladı!


Yansıma Özel Aile Danışma Merkezi'nda çocuklar ve anne-babalar için Nefes Atölyelerine başladık!

Gruplarımız tam nefes çalışmaya devam ediyor :)

Talepler dahilinde yeni gruplarımız açılacak.. İlgilenen anne-babalara duyurulur..:)

Detaylı bilgi için Yansıma'nın web sitesini ziyaret edebilirsiniz..

"Çünkü her şey, bilerek alınan tek bir nefesle başlar.."

Sevgiyle..

Elif Şandan Doygun
Nefes Terapisti

Doğru Nefesin püf noktaları - II


Merhabalar..

Geçtiğimiz haftalarda doğru nefesin püf noktalarının ilk bölümüne yer vermiştik.

Bugün de yine doğru nefes alma yolunda ilerlerken, size fayda sağlayacak başka bir püf noktasını paylaşmak istiyorum sizlerle..


* Nefesinizi, düşüncelerinizle birleştirin


Nefesinizi alırken, içinize olumlu duyguları, yeni enerjileri aldığınızı hissedin ve “Rahatlıyorum” ya da “Güçlü ve sağlıklıyım” gibi düşünceleri zihninizden geçirin. Nefesinizi verirken de “Huzurluyum” ya da “Özgür ve Güvendeyim” gibi ifadeleri içinizden söyleyin.

Olumlamalarınızı ve pozitif düşüncelerinizi kendi kelimelerinizle ifade etmeniz ve nefesinizi bu düşüncelerle özdeşleştirmeniz çok daha etkili olacaktır.

Nefesinizi derinleştirdiğiniz, bol oksijenle beslendiğiniz güzel bir hafta geçirmenizi dilerim..

Sevgiyle,
Elif Şandan Doygun

2 Ocak 2011 Pazar

"Ruh sağlığının reçetesi" *


Bugün Osman Müftüoğlu'nun köşesinde gördüm bu yazıyı. İyi ve mutlu bir hayat ve ruh sağlığı için Ernie Zelinski'nin kitabından alıntılanan reçeteymiş. Sizlerle paylaşmak istedim..

. Doyum sağlayacak kadar amaç
. Geçinebilecek kadar iş
. Temel ihtiyaçlara yetecek kadar zenginlik
. Sağlıklı bir akıl
. Yeteri kadar şefkat
. Kendini sevecek kadar öz saygı
. Muhtaç olanlara verecek kadar iyilik duygusu
. Zorluklarla yüz yüze gelecek kadar cesaret
. Sorunları çözecek kadar yaratıcılık
. Her an gülecek kadar mizah duygusu
. İyi bir yarını bekleyecek kadar umut
. Hayatı iyi yaşayacak kadar sağlık
. Sahip olunanlar için şükran duygusu


Hemen hemen hepsi kulağa "sahip olunabilir" ve "uygulanabilir" özellikler, yetiler gibi geliyor olsa da biliyorum ki her zaman bu kadar iyimser kalabilmek pek de mümkün olamayabiliyor.. En azından yeni yılın bu ilk günleri kendimizi, yaşamı, olayları, durumları bu çerçeveden görebilmeye ve yaşamaya niyet etsek? İçinde "harekete geçmeyi" de barındıran "niyeti". Başlangıç için.. Denemeye değer, değil mi?..

Bu listeye bir de "Ruhsal ve fiziksel bedenlerinizi en iyi şekilde besleyecek kadar nefesi, doğru şekliyle almanızı" eklersek, tam olacak sanırım..:)

Sevgiyle,
Elif Şandan Doygun

* Yazının başlığı, 02.01.2011 tarihli Hürriyet Pazar ekinde yer alan Osman Müftüoğlu'nun yazısından alıntılanmıştır.

Doğru Nefesin püf noktaları – I


Merhabalar,

Yeni yılın ilk günlerinde sizlerle nefesinizi farketmenizi ve doğru nefes alma yolunda ilerlemenizi sağlayacak iki nefes egzersizini – başka bir deyişle püf noktalarını - paylaşarak başlamak istedim. Tüm yılı doğru nefes alarak geçirmenize zemin oluşturması ümidiyle..:)

Zaman zaman bu yöntemlere yenilerini ekleyeceğiz. Lütfen bu başlıklar dahilinde, nefesiniz üzerinde çalışmalar yapın..

Nefesinizde farkındalık oluşturmanız ve bu doğrultuda gerçekleştireceğiniz her olumlu değişim, yaşamınıza ömrünüzü uzatacak yeni yıllar dahil ederken, yıllarınıza da yaşam katmış olacak..

1. Nefes vererek, “nefes süreci”ni başlatın

Birçok insan nefesi düşündüğünde, ‘nefes alma’yı takip eden ‘nefes verme’ sürecini düşünür. Ama 'nefes alma'nın önce gelmesi gerektiği ile ilgili hiçbir kural yok..

Sadece nefes vermeye odaklanarak, nefes alışkanlıklarınızda olumlu değişiklikler yapabilirsiniz. Bu ilk başlarda size çok farklı gelecek ve uygulamada biraz zorluk çekmeniz çok doğal. Ancak bunun üzerinde çalıştıkça ve nefesinizi takip etme alışkanlığını edindikçe, bu çalışma size yeni ve doğru nefes alma alışkanlıkları kazandırma yolunda yardımcı olacak.

Lütfen şimdiden başlamak üzere, aklınıza geldikçe, nefesinize odaklanın ve “nefes vererek” nefes sürecini başlatın.

2. Yavaş ve sakin nefesler alın

Birçok insan gergin, kaygılı, korku içerisinde ya da öfkeli olduklarında hızlı, kesik kesik ve göğüs nefes alırlar. Nefesleri düzensizleşir ve bu durum hem zihinlerini, hem de duygularını olumsuz etkiler. Diyafram nefesi almak ise kişiyi dinginliğe kavuşturur;sakinleştirir ve dengeler.

Böyle anlarınızda nefesinizi yavaşlatmanın pek çok yolu var. Bunlardan birisi, nefes vermelerinizden sonra minik ‘es’ler vermek. Bir nevi nefes almayı çok az ertelemek..

Nefesinizi tam olarak verdikten sonra, nefes almadan önce birkaç saniye bekleyin. Bu ‘es’ler nefesinizin yavaşlamasına ve sakinleşmesine yardımcı olacak. Nefesinizin yavaşlaması da zihninizin ve bedeninizin yavaşlamasını sağlayacak.

Umarım bu yıl herkes için güzel, sıcak, bereketli ve huzurlu geçer. Nefesimizi derinleştirmeyi, sakinleştirmeyi unutmadığımız ve bedenimizin, ruhumuzun bol oksijenle beslendiği bir yıl diliyorum..

Sevgiyle,
Elif Şandan Doygun

21 Kasım 2010 Pazar

Güne, haftaya başlarken..


Günaydınlar!

Uzun bir tatilden sonra haftaya başladık.

Şimdi lütfen ofisinizde, evinizde, her neredeyseniz burnunuzdan derin, sakin, hiç bedeninizi zorlamayacak bir nefes alın. Ve yine burnunuzdan sakince verin.. Burada en önemli nokta, nefesinizin sakin olması, derinleştirmeye çalışmanız, ama hiç bedeninizi zorlamadan..

İzin verin bedeniniz de bu nefes alma sürecine dahil olsun. Omuzlarınızın her nefeste içe kapanmasına, her nefeste yeniden geriye doğru açılmasına izin verin..

Odağınız tamamen nefesinizde, bedeninizde olsun.. O kadar nefesinizle olun ki, burnunuzdan o temiz hava girerken ki serinliği hissedin..

Nefesiniz, içinizde nerelere dokunuyor, onları fark etmeye çalışın. Göğsünüzü, karnınızı..

Bedeniniz size neler anlatmaya çalışıyor, onu dinleyin lütfen.

Nefesle beraber hissettiğiniz tüm gergin kaslarınızı teker teker gevşetin şimdi.. Yüz kaslarınızı, boynunuzu, sırtınızı, kollarınızı, bacaklarınızı..

Ve güne, işlere, koşturmalara başlamadan önce, nefesinizi fark edebileceğiniz son bir sakin, yavaş, derin nefes alın lütfen..

İzin verin bedeniniz güne böyle hazırlansın..

Çok güzel bir hafta ve sakin nefesli günler dilerim..

Sevgiyle,
Elif Şandan Doygun